Bugünkü yazımın konusu Mevlevi üstadı ile sohbet.
Ziyaretim 17.06.2020 tarihinde gerçekleşti ve ilk karşılaşmamızdı.Biliyorum ki başka karşılaşmalarda olacak.
Oturdu karşıma anlat dedi, bana kendinden bahset.
Heyecanıma engel olamadım.Ben söylemesem o okuyacaktı ruhumu.O yüzden başladım anlatmaya.Kendime yolculuğa çıktım dedim, 19 yıl önce.
19 yıl önce ne oldu diye sordu ?
Kızım dünyaya geldi dedim, işte o zamandan beri yolculuktayım.
Beni niçin görmeye geldin diye sordu ?
Bilmek ve öğrenmek için burdayım, geziyorum , okuyorum soruyorum öğreniyorum, kısacası işaretlerin peşinden gidiyorum dedim.
Son zamanlarda üzerinde çalıştığım konu ise "teslimiyet".duygusu diye ilave ettim.
Gerçi salgın hepimize bir parça öğretti ya, ben biraz daha yoğun yaşadım bu dönemi dedim.
Bana ;gerçekte ne yapmak istiyorsun? diye sordu.
Öğrenmek, bilmek , öğrendiklerimi yazmak ve anlatmak istiyorum dedim.
Herkes onu yapıyor zaten, senin farkın nedir? diye sordu.
Bildiklerimi yalın ve herkesin anlayacağı bir dilde anlatıp, yazabiliyorum dedim.
Birdenbire durdu ve sen dedi ,büyük oyuna girmek istiyorsun.
Nasıl girileceğini bilmiyorsun? dedi.
Büyük oyun nedir, diye cevapladım.
Büyük oyuna bir kere girdin mi artık oynamıyorum diyemezsin dedi.
Bu söz beni epeyce korkuttu.Anlamamış gözlerle baktığımı görünce anlatmaya başladı.
Sana bir örnek vereyim o zaman dedi.Ronaldo çok büyük oyuncu, onun herhangi bir maçta oynamıyorum deme şansı olamaz. Antrenör, kulübün patronu ,masajcısı dahil herkes sen ne yapıyorsun diyebilir ona.
Şimdi yaşadığımız hayat Şeriat dünyasıdır. Şeriat dünyasında yaptığın ne ise onun karşılığını nisbeten alabilirsin, hakikat dünyasına göre oldukça adaletlidir.
Yalnız büyük oyun (hakikat dünyası)öyle değil?
Büyük oyunda çalışmanın hiç karşılığını alamayabilirsin.Çok çalışsan bile yıkılabilirsin, zorlanabilir ve itelenebilirsin. Tüm bunlar oyunun ve eğitimin bir parçasıdır.Tüm bildiklerini unutman, tüm makamları terk etmen gerekir.Egonu en derininden yıpratır, seni yerle bir eder.Hazır mısın? İçim ürperdi, hazır olmadığımı hissettim.
Sen dedi çok enerjiksin yolun uzun daha zaman var.Yavaşlaman ,durman ve oturman gerek.
Buda'nın (Siddharta Gauma) hikayesini bilir misin ? Buda, yüksek sınıftan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş ve 29 yıl sarayda yaşamış.Daha sonra hayatı sorgulama, ve anlamlandırma yani hakikat arayışına girmiş.Yolculukta bir sürü deneme yaptıktan sonra durmuş ve oturmuş, bu oturuş tam 6 yıl sürmüş ve ancak 6 yıl sonra aydınlanabilmiş.
Sonra sözlerine devam etti, insanlar denize kıyıdan bakarlar, denizin rengini, güzelliğini görürler.Hakikat penceresi öyle bir penceredir ki, deniz’e açılırsın, fırtına çıkar, dümeni fırtınaya kır derler ,tereddüt etmeden kırman gerekir.Seni en derin denizlere sürerler ve en büyük tehlikelerden geçersin.
Hakikat yolculuğuna çıkanların çoğu geri dönmez. Geri dönenler ise kıyıdakileri
yolculuğa çıkarmak ve hazırlamak için dönerler.
Diğer yandan Hakikat yolculuğuna çıkmak bir nevi her an forma değiştirmeye hazır olmak demektir.Esnek olmak ve farkında olmaktır.
Hakikat dünyasında sana gelen kişinin kim olduğunu fark etmen gerek.
Örneğin, önüne bir dilenci gelir, bir şey satıyor. Belkide gelen kişi gerçekten dilenci
değil ,bir üstat olabilir gördüğün.Onu fark edip, onunla yola çıkabilmelisin.
Zira Tanrı ,hakikat yolcularının yüzünü tül perde ile kapatır.Kimse fark etmesin diye.
Sen anlayamazsın ,onlar ilim erbabıdır.Bu ilmi bilen onu konuşmaz, onu yaşar.
Sen ilmin kendisi olduğunda ilim için ahkam kesemezsin.Üstad bilginin kendisidir.
İlmin kendisi olduğunda bunu kanıtlamak ve ifade etmek zorunda hissetmezsin, zaten
" o " olmuşsundur.
Şimdi bana soruyorsun ne yapacağım diye?
Bazen insan bir şey ister ve saatine denk gelir ve Tanrı onu verir.Bununla beraber kişi ne istediğinin farkında değildir.Dövünür durur sonrasında ben bunu istememiştim diye.
Sen bir yolculuğa çıkmışsın, yolda olman önemli ,kıyıda kal.
Kendi iç denizine yolculuk et, zaten başlamışsın.
Yaptığın ve başardığın her şey için sor kendine bunu ben mi yaptım, yoksa bunları bende yapan biri mi var?
Ve düşünmeye başla.Merkezde kal.
Ve devam etti..
Mevlevi Semahı nasıl yapılır bilir misin?
Mevlevi dönmeye başladığında gözünü kısık açar, her şey ve tüm dünya flulaşır gözünde.İşte o zaman kendi yok olur ve merkeze çekilir.Sen merkezde olduğunda ne olur bilir misin?
Artık merkezdesindir, hiçbir şeyi fark etmezsin.Artık dünya seni fark eder ,sen merkezdesin çünkü.
Herkes sana erişmeye çalışır.
İşte sende öyle merkezde kal ve buna çalış. Yolculukta “an” da kalmaya başlamışsın bunlar hallerdir.Sakın halleri makamla karıştırma.
Yola devam et..
Bende tüm bilgileri aldım kabul ettim.
Yolculuğuma devam ediyorum.
Comments