Kedilerin tanrısı.
Siz hiç alaca karanlık kuşağı seyrettiniz mi?
Ben genel olarak seyredemem aslında.
Kızımın ilgi alanlarından biri filmler, senaryolardır ki detay detay bilir. Bir gün bana "Twilight"ı seyrettirdi. Tüm bölümlerini baştan sona.
Aynı gün yatakta birlikte oturarak gözlerimizi ayırmadan seyrettik.
En çok birinci bölümden hoşlandım doğrusu.
Çünkü içinde derin bir tutku vardı.
Tutkuydu her zaman beni sürükleyen.
Neyse, aslında buraya garip bir yerden geldik.
Ben aslında insan bedeninde farklı ruhsal varlıkların reenkarne olduğuna inanırım.
Bu bana çok doğal gelir doğrusu.
2017 yılı 23 Nisan öncesiydi çalıştığım iş yerindeki arkadaşlarımdan biri ile alışverişe çıkmıştım.
23 Nisan öncesiydi net biliyorum. Çünkü oğluna 23 Nisan'da giyeceği Atatürk baskısı olan tişört yaptıracaktık.
Kadıköy'de bunu aramak için yürüyerek dolaşmaya çıktık.
Bahariye taraflarında bir apartmanın altında bulduk aradığımız baskı yapan tişört satış yerini.
Satıcı kızı görünce gözlerime inanamadım.
Kız vampirdi. Aslında dişleri ve gözleri ile tam anlamıyla vampirdi ve inanılmazdı.
Güldüğünde gözleri ve dişleri parlıyordu.
Biz tişörtleri ısmarladık.
Arkadaşım ise fark etmedi. Direk alışverişe ve tişört baskısının yetişmesine odaklanmıştı. Gerçekten de enteresandı,
Vampir filmi seyretmiştim ve karşıma vampir kız çıkmıştı.
4 ekim 2018. Arkadaşlarımızdan birini İzmir'e uğurluyorduk. Veda gecesinde yemek yeyip bir şeyler içiyorduk.
Ayağa kalktığımızda İzmir'e uğurladığımız arkadaşım bana dedi ki,
Karşı masadaki fal bakan kızı gördün mü?
Aynı cadıya benzemiyor mu?
Aynen öyleydi. Benden başka biri de farkı fark etmişti.
Benden başkalarının da fark edebiliyor olması yüreğime su serpmişti.
Aslında kendimizi sürüye uydurursak iyi hissediyoruz ya aynen öyleydi durum. Sürü psikolojisi😃yani.
Dikkatlice kızı inceledim. Kız, karşısında oturan genç erkeğe fal bakıyordu.
Bir baktım kız aynen cadıya benziyordu.
Bir süpürgesi eksik 😊😜görünüyordu.
Saçları, kaşları, yüzü ve dişleri ile tam bir cadı idi.
Şimdi gelelim yazımızın başlığına... kedilere.
Ben köpek severim aslında.
Kedileri ise yavru iken sevimli bulurum.
Ne kedi ne de köpek bakmak isterim,
Ben onları karşıdan severim.
Kedilerle teşviki mesayim ise 2016 ocak ayında başladı .Arkadaşımla gittiğim restoranda, küçük bir yavru kedi bir türlü rahat vermedi.
Yemek yerken bir sağımda, bir solumda kucağımda dolaştı.
Bu arada tutup kenara koymak zorunda kaldım.
Derken bizim ufaklık beni tırmıklayıp hafif dişledi.
En ufak bir rahatsızlık beni panikletir aslında. Kendiminde inanamadığı bir hareket yaptım.
Dişlenen elime şarap döktüm. Alkol olduğu için dezenfekte olmuştur diye düşündüm.
Hafiften tırsmadım değil ama ertesi gün kızımla Benelüks turuna çıkacaktık.
Doktora gitsem, aşı falan uğraşıp duracaktım. Yurt dışında nasıl olacaktı bu iş.
Tur iptal olacaktı.
3 gün stres çekmedim değil sonra rahatladım.
O günden itibaren de kedilerle aram her zaman iyi oldu.
Aynı örümcek adam gibi😍😜
Kedi bana DNA'sını mı bırakmıştı ne .
Geçen sabah saat 6.30 'da yürüyordum sitenin içinde. Bir kedi geldi yanıma gitmiyor bir türlü yürüyor yanımda ve bacaklarıma sarılıyor .
Allah'ım bir de sevimliydi. Zor peşimden ayırdım. Koşmak zorunda kaldım en sonunda ayrıldı peşimden.
Ben de yürüyüşe devam ettim.
Her sabah yaklaşık 1 saat yürüyorum. Yürüyüşümün sonuna doğru bir de ne göreyim. Aynı kedi bahçe lambasının üstünde oturup bana bakıyor. Üstelik üç metre yukarıda oturuyor.
Ağaçtan çıkmış olduğunu düşünüyorum, ama yandaki ağacın dalları çok ince.
Onun lambaya atlamasına nasıl izin verecek bu dallar.
Gözlerime inanamadım, durup resmini çektim kedinin.
Sevgili güzel kedimizin bana hatırlattığı ise şu oldu;
Bir gün yüksek bir kaidenin üzerinde oturacaksın.
Buraya nasıl yükseldiğini kimse anlayamayacak.
Sen de sakince ve kendinden emin aynı bu kedi gibi etrafına bakarak poz vereceksin ve buradan düşme gibi bir kaygın da olmayacak.
Çünkü seni yukarıya kimse çıkarmadı sen kendin çıktın. O zaman kimse de indiremez.🐞😜
Bana ilham veren sevgili kediye sevgilerimle.
Comments